blog-post

    Neden Depresyona Gireriz? Neden Sürekli Mutsuzluk Hali İçerisinde Oluruz?

    author image

    Günlük yaşam içerisinde halk arasında en çok kullanılan psikolojik terimler arasında ‘‘depresyon’’ kelimesi yer almaktadır. İnsanlar depresyonu genel olarak yoğun mutsuzluk hali, heyecan kaybı ve gelecekten bahsederken umutsuzluk içerisinde olduğunu anlatmaktadır.

    Depresyon; yoğun üzüntü hissi, faaliyetlere karşı ilginin kaybolması ve genellikle aşırı suçluluk ya da değersizlik hisleri ile belirlenen bir duygu durum bozukluğudur. Depresyon yaşayan bireyler aldıkları sorumlulukları yerine getirmeme ve yeni aldığı kararları erteleme sorunlarıyla beraber sürekli huzursuz ve kaygılı bir durum içerisindedir. İkili insan ilişkilerinde dış dünyadan uzak kalır, kendi başına kalacağı ortamlar seçer ve öz bakımlarını sağlayamayabilirler.Kendi hayatları ve çevresindeki bireyler için çaresizlik duygusu ve umutsuzluk hisseder,sürekli olumsuz düşünürler.

    Depresyon oldukça fazla karşılaşılan vakalar arasındadır, kimi zaman ortadan kalkabilir ve kimi zamanda tekrarlayabilir. Genelde depresyon yaşayan bireyler değersizlik, suçluluk duygusu, geçmiş başarısızlıklar için kendini suçlamaya takılma eğilimindedir. Kişinin depresyon yaşamasına neyin tetiklediğine değinecek olursak iş kaybı, ebeveyn kaybı, alkol ve madde kullanımı, boşanma, maddi yetersizlik, çocukluk ve yetişkinlik döneminde yaşadığı travmatik olaylar, hormonal değişiklikler ve genetik geçişler olarak tetikleyici risk faktörleri bulunmaktadır.Dünyada en sık görülen psikolojik rahatsızlıklar arasında olan depresyon hastalığı çocukluk,ergenlik ve yaşlılık dönemlerinde sık görülür.

    Depresyon belirtileri arasında en yaygın olan uyku problemi olmakla beraber uykuya dalmakta zorluk yaşamak veya aşırı uyuma görülebilir. Belirtiler arasında bir diğeri ise kendini sürekli mutsuz hissettikleri için ya hiç yemek yememek ya da aşırı yemek yiyerek ruh hallerini iyileştirmeye çalışırlar.

    Tedavi sürecinde depresyona girmenize neden olan sorunları belirleyerek planlamalar yapmak gereklidir. Kişinin karamsarlığının ortadan kalkması için sosyal çevreden kopmamalıdır. Sağlıklı ve dengeli beslenmeye özen göstermelidir. Günlük yapabileceği işler için minimal hedefler belirlemelidir. Psikoterapi sürecinde bireyin yaşadığı huzursuzluk ve yoğun çaresizlik hissinin ortadan kalkmasını sağlayarak , kişiyi olumsuz ve kötü etkileyen düşüncelerinden arınmasını ve çevresiyle iletişim becerilerini arttırmak adına destek sağlanabilir.

    Psikolog Sevda Bakırel

    Avrupa Şafak Hastanesi

    En Son Sağlık Yazılarımız

    blog-post

    5 Adımda Yaza Hazırlan

    1. Sıvı tüketimine dikkat edin Yaz aylarında tüketilen sıvının kalorisi önemsenmeyebilir.Ancak farkında olmadan …

    blog-post

    Sıkça Sorulan Sorular

    1. “Hastanenizde yatan hastamıza telefonla ulaşmak mümkün mü?” Cevap: “Hastanızla telefon görüşmeleri …

    Avrupa Şafak Hastanesi

    Sağlığınız için geç kalmadan iletişime geçin.
    Sağlığınızı bekletmeyin.

    Randevu Al